ARDA Foundation
Binlerce insanın tıbbi yardıma ihtiyacı var ancak sınırlar, kaynaklar, bürokrasi ve yıkık dökük hastaneler buna engel oluyor.
Gazze Şeridi, dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri olarak, uzun yıllardır süren çatışmaların ağır yükünü taşıyor. Ekim 2023’te başlayan son şiddet dalgası ise, bölgedeki zaten hassas olan sağlık altyapısını tamamen çökme noktasına getirdi. Dünyanın birçok yerinden insanlar için bu kriz yalnızca uzak bir haber başlığı gibi görünebilir. Oysa bu başlıkların ardında, yaşamları her an sona erebilecek kadar kırılgan hâle gelen binlerce insanın hikâyesi yatıyor.
Gazze’deki sağlık sistemi bugün neredeyse tamamen çökmüş durumda. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre bölgede bulunan 36 hastaneden yalnızca 16’sı kısıtlı da olsa hizmet verebiliyor. Bu hastanelerin çoğu, ne kronik hastalıklarla başa çıkabilecek kapasiteye sahip ne de ağır yaraları tedavi edebilecek donanımı barındırıyor. İşlevini sürdürebilen az sayıdaki sağlık kuruluşunda ise ilaç, elektrik ve temel ekipman gibi yaşamsal kaynaklar ciddi oranda yetersiz. Doktorlar bazı ameliyatları anestezi olmadan yapmak zorunda kalıyor, acil müdahale olanakları ise yok denecek kadar az.
Gazze'de kanser, diyabet ve böbrek yetmezliği gibi kronik rahatsızlıklarla mücadele eden yaklaşık 350.000 kişi için tablo çok daha karanlık. Kanser hastaları, tedavi merkezlerinin bombalanması ve ilaç eksikliği nedeniyle hayati öneme sahip kemoterapi ve radyoterapiye ulaşamıyor. Tıp dergisi The Lancet’te yayımlanan güncel bir makale, bu hastaların yaşadığı korkunç gecikmeleri gözler önüne seriyor ve umudun her geçen gün daha da yok olduğu bir duruma dikkat çekiyor.
Bu yaşananlar yalnızca bir sağlık sorunu değil, derin bir insanlık krizidir. Binlerce ağır hastanın tek umudu, sınır dışına çıkıp tedavi görebilmek. Ancak bu yol neredeyse kapalı. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, 2025’in başı itibariyle Gazze’de 20.000’den fazla kişi acil tıbbi tahliyeye ihtiyaç duyuyor. Fakat bu insanların yalnızca küçük bir bölümü sınırın ötesine geçebiliyor. Geri kalanlar için ise yaşama tutunma ateşinin alevi, her geçen gün biraz daha sönüyor.
Gazze'de sağlık sistemini ayağa kaldırmak uzun yıllar alacak. Ancak binlerce insanın o kadar zamanı yok. Biz burada konuşurken, hayatlar sessizce yitip gidiyor. Umutlar, enkazın altında soluksuz kalıyor.
Tıbbın çağ atladığı bir dünyada yaşadığınızı hayal edin—organlar naklediliyor, kanserle savaşta büyük zaferler kazanılıyor, robotlar cerrahların yerini alıyor. Ama bu ilerlemenin yalnızca birkaç kilometre ötesinde, insanlar basitçe tedavi edilebilecek hastalıklar yüzünden sessizce ölüyor. Aynı gezegende, bambaşka gerçekliklerde yaşıyoruz: bir taraf mucizeyi deneyimlerken, diğeri unutulmuşluğun içinde solup gidiyor.
Gazze'deki gerçek bu.
Tıbbi tahliye, yalnızca insani bir yardım değil; kriz zamanlarında sağlık yönetiminin yaşamsal bir parçasıdır. Kanser, böbrek yetmezliği ya da ağır yaralanmalarla mücadele eden en savunmasız hastaların yurtdışındaki hastanelere sevki, Gazze'nin giderek çöken sağlık sistemi üzerindeki baskıyı hafifletebilir. Bu sayede, sınırlı yerel kaynaklar acil ve temel sağlık hizmetlerine yönlendirilebilir. Bu yaklaşım; tükenme noktasındaki kliniklere bir soluk kazandırır, karmaşık vakalarda tedavi sürekliliğini mümkün kılar ve Gazze'deki sağlık altyapısının uzun vadeli toparlanmasına zemin hazırlar. Biz bunu, ölçeklenebilir, sürdürülebilir ve ileriye dönük etkili bir çözüm olarak görüyoruz.
ARDA Vakfı olarak, Gazze dışında yaşam kurtarıcı tedavilere erişimi mümkün kılan dar ama hayati bir geçit—bir şefkat koridoru olan Gazze Sağlık Köprüsünün — açılmasına destek olduk. Bu köprü, bir hayal değil. Gerçek. Orada, var. Ancak bu köprüden geçebilmek sadece lojistik meselelerle sınırlı değil; kalpten gelen bir şey gerektiriyor: empati. Çünkü bazen bir hayatı kurtarmak, bir adım atmaktan çok daha fazlasıdır—bir yüreğe dokunmaktır.
Bu sizin, oradaki insanların yanlarında olma şansınız.
Bu, merhameti eyleme dönüştürme anınız.
Kampanyamızı destekleyerek şunları sağlamış olacaksınız:
- Çocukların yurt dışında acil tedavi görmelerine yardımcı olmak
- Kanser hastalarına hak ettikleri ikinci şansı vermek
- Hayatları tehlikede olan insanların güvenli geçişini desteklemek
Gelin, tüm dünyanın gözü önündeki umutsuzluğu umuda dönüştürelim – hep beraber.
Kampanya konusundaki ayrıntıları BURADA bulabilirsiniz.
